Bağlılık Her Zaman Kötü Değildir
Bir çocuğun belli kişilerin yakınlığını arama eğiliminde olmasına ve o kişilerin varlığında kendisini daha güvende hissetmesine bağlılık diyoruz. Öyle ki bu kişiler yetişkinliğimizde de bize güven verirler. Bağlılık denilince ilk annelerimiz, sonrasında babalarımız, güven simgesi olarak varlığı ile bize huzur ve güç verir. Psikologlar, bebeğin öncelikli olarak annesine bağlanmasına, bebeğin en temel gereksinimi olan süt ihtiyacını karşılamasından olduğunu düşünmüşlerdir. Bunun doğruluğunu test etmek için yapılan deneyde bebeğin annenin varlığından duyduğu huzurun beslenme rolünden kaynaklanmadığı şaşırtıcı bir şekilde tespit edilmiştir.
Araştırmacılar bebek maymunları doğumlarından kısa süre sonra annelerinden ayırıp tahta kafaya ve telden bir vücuda sahip 2 (yapay annenin) yanına koydular. Yapay annelerden birisi çıplak telden oluşan gövdeye sahipken, diğeri ise oldukça yumuşak bir sünger ile havlu kaplıdır. Telden olan annenin bir göğsüne biberonla süt yerleştirirken diğer yumuşak anneye süt konulmamıştır. Araştırmacılar maymunun sürekli süt veren annenin kucağında olmasını beklerken maymunlar biberondan sütü içtikten sonra süngerden anneni kucağında vakit geçirmişlerdir. Yabancı bir ortama konulduklarında korkmuşlar, yanlarına sünger anne konulduklarında bir elleriyle ona tutunarak çevredeki nesneleri incelemeye başlamışlardır. Bu araştırma bize çok önemli bir gerçeği gösteriyor ki küçücük bebek bile sadece süt için değil anneden aldığı sıcaklık, temas, güvende hissetme duygusundan ötürü anneye bağlanmaktadır. Maymunlar üzerinde gerçekleştirilen deneylerin sonucu olduğu gibi insana atfedilemez olduğundan araştırmacılar deneyin bir benzerini insanlar üzerine uyarlamıştır. Bebeklikten itibaren incelenen çocukların süreç içerisinde bir veya daha fazla kişiye bağlanmadıklarında gelecekte sosyal ilişkilerinde çok büyük problemler yaşadıklarını bulmuşlardır.
En İyi Bağlılık Aile İçinde Olanıdır
Bebeklerimize ve çevremizdeki çocuklara sevgimizi kucak dolusu dağıtmak, onların gelecekte sevgi dolu bireyler olmalarını sağlayacaktır. Sevgi insanoğlunun en temel ihtiyaçlarından birisidir. Annelik sadece doğurmak ve doyurmaktan ibaret değildir. Babalık da sadece maddi ihtiyaçları karşılamakla görevli olmak değildir. Sorunlu insanlara bakıldığında sevgisiz büyümüş oldukları anlaşılabiliyor. Çocukların anne ve babadan alması gereken sevginin yerini başka bir şey dolduramıyor. Çünkü doğal ve içten duyulan sevgi ailede doruk noktaya ulaşır. Ailede başlayan sevgi halkaları genişleyerek topluma yayılır. Toplumsal sorunların başlamasında sevgi eksikliğinin etkisi oldukça fazladır. Ancak bu sorunların çözümü için de sevgi gereklidir.