Finlandiya’da Yaşamak İçin 5 Sebep!
Şüphesiz her insan kendi ülkesinde yaşayarak daha mutlu ve huzurlu olur. Eşiyle dostuyla bir arada olmak, kendi kültür ortamında yaşam sürmek bazen bulunduğu şehirden kısa bir süre ayrı kalmayı bile engellemektedir. Ancak iş, eğitim, evlilik gibi çeşitli nedenlerle doğup büyüdüğü yerden uzakta yaşamak zorunda olanların sayısı da oldukça yüksektir. Yine çeşitli nedenlerle yurtdışında yaşamak durumunda olanlar için bölge ve ülke tercihi yapmak zorunda olanların zorlandığı da yadsınamaz bir gerçektir. İşte bu nedenlerden dolayı bu yazımızda sizlerle Finlandiya’da yaşamak için 5 önemli nedeni paylaşacağız. Şüphesiz daha iyi alternatifler elbette bulunabilir, hatta neden onları da yazmadınız denilebilir. Şimdilik Finlandiya ile bu konuya başlayalım, eğer sizden farklı talepler gelirse farklı bölge ve ülkelerle devam edelim.
Finlandiya’da yaşamak için birinci sebep, eğitim. Burada eğitim kreşten üniversite sonuna kadar ücretsiz. Üniversitede dünyanın çeşitli ülkelerinde tanınmış ve kendinden söz ettiren pek çok marka okul mevcut. Ancak orta öğretim başarı sırasında Finlandiya dünyada birinci sırada. İlk okula başladığınız yıldan üniversiteyi bitirene dek herhangi bir para ödemiyorsunuz. Aynı zamanda genel olarak okul kalitesi ülke geneline yayılmış durumda olduğundan okul seçme gibi bir derdiniz de bulunmuyor. Sınıfta kalma, sınav geçme ya da sene kaybı bu ülkede söz konusu değil. Ülkenin başbakanının eğitimin ticaret mantığıyla verilemeyeceğini söylemesi eğitim kalitesinin tesadüf olmadığının bir göstergesi.
Toplumda eğitim seviyesinin yüksek oluşu hem yerel halkı hem de ziyarete gelen yabancıları son derece rahat ettiren bir özellik olarak Finlandiya’da mevcut. Bu da orada yaşamak için ikinci sebep olarak değerlendirilebilir. Mutlaka Fin’ce bilmek gerekmiyor, bir otobüs şoförüyle İngilizce olarak rahatlıkla iletişim kurulabiliyor. Zaten lise mezunu olan herhangi bir kişi Fince, İsveççe ve İngilizceyi standart olarak biliyor. Yüksek lisans düzeyinde eğitime sahip ve maaş seviyeleri de oldukça iyi durumda olan öğretmenleri gayet mutlu. Bu da başarıyı ve toplum kalitesini olumlu yönde etkiliyor.
Ülkede sosyal güvence kalitesi yüksek olduğundan sosyal hayat da oldukça sakin ve dingin. İstanbul Maslak’ta çalışırken işinize son verildiğini bir düşünün. Bir anda yaşam kaliteniz etkileniyor ve yeni iş arayışına girerek bir süre bununla mücadele ediyorsunuz. Karşıya geçmek için bindiğiniz vapurda martılara simit atarken mutlu bir hal yerine derin düşünceler içindesiniz. Burada ise herhangi bir zamanda işten ayrıldığınızda ülkenin sosyal güvenlik sistemi tarafından size günlük 33 Euro ödeniyor. Kira yardımı ile birlikte 1000 €’dan fazla bir gelir düzeyinde yaşam sürdürebiliyorsunuz.
Güvenlik seviyesi insanların mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmesi için eksiksiz ve yeterli bir standartta. Yolda yürürken, arabanızı park ettiğinizde ya da bisikletinizi bıraktığınız yerde herhangi bir sorun yaşanmayacağını biliyorsunuz. Gece saatlerinde bile canınız sıkıldığında ormana gidip yürüyüş yapabilmek yaşam konforu için önemli bir gösterge.
Ekonomik refah düzeyi tüm kesimler için tatmin edici düzeyde. Asgari ücretin insanların iyi bir standartta yaşam sürmeleri gereken seviyede olması mutlu bir toplum oluşmasında belirleyici olmuş. O nedenle bir kasiyerin, şoförün ya da bir temizlik görevlisinin ailesi ile birlikte iyi bir hayat yaşayabileceği yerlerin başında gelmektedir.
Sınırsız denilebilecek ölçüde doğal güzelliklere sahip olan ülkenin hemen hemen her köşesi ayrı güzelliğe sahip. Özellikle kuzey bölgesinde görülen kuzey ışıkları her yıl on binlerce turistin ziyaret etmesinde önemli role sahip. Binlerce göle ve aday sahip Finlandiya’da ortalama 8 kişiye bir göl düşmektedir. Doğal güzellikler ile ilgili daha fazla bilgi için Mutluluklar Ülkesi Finlandiya 1 ve 2 adlı yazılarımızı okuyabilirsiniz.
Helsinki’de yaşayan 100 kişiden 88’inin “yolda yürürken kendinizi güvende hissediyor musunuz?” sorusuna verdiği olumlu cevap ülkedeki güvenlik ve adalet sisteminin gücünü göstermesi açısından son derece önemli bir göstergedir. Helsinki’nin başkent olması nedeniyle kozmopolit bir yapıda olması diğer kentlere göre daha karmaşık yapıya sahip olduğunu göz önüne sermektedir. Buna rağmen suç oranları yok denecek kadar azdır. Tampere ve Turqu gibi diğer kentlerde ise kent sakinlerinin tamamına yakını kendini güvende hissetmektedir. Renk, ırk, dil, din, cinsiyet ya da siyasi görüşten dolayı hiç kimsenin ayrımcılığa uğramayacağını bilmek de ayrıca insanların kendini güvende hissetme nedenlerinin başında gelmektedir.